Bilgi – teknoloji el ele, bilgili yarınlara…

Yorum yapılmamış Share:

Eski dönemlerde bilginin ulaşılabilirliği günümüz kadar kolay değildi. Gerektiğinde bilgiye ulaşabilmek için insanların aylarca belki yıllarca yolculuk yaptığı bilinmektedir. Ve bu elde edilen bilgiler, bilginin önemi bakımından babadan oğula kalan miras sistemiyle günümüze kadar ulaştılar. Devlet eliyle saklanıp kütüphane nezdinde tutulan bilgiler ise zaten herkesin malumudur. Fakat dönem dönem yaşanan savaşlar ve istilalar maalesef bilgilerin elimizden uçup gitmesine sebep olmuştur.

Günümüze gelindiğinde ise bilginin öneminin, daha önceki dönemlere göre azalmadığı hatta daha da arttığı görülüyor. Fakat geçmişle arada biraz fark var. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi eskiden bilgiye ulaşmak bazen ayları ve yılları bulabiliyordu. Şimdi ise sadece on beş saniyelik bir süre uzaklığında. Teknolojinin gelişmesi ve depolama sistemlerinin gelişmesi bu sürenin kısalmasında en önemli bir unsurlardan bir tanesi. Ayrıca son dönemlerde internette arama motorlarının zirveye çıkmasıyla artık dediğimiz gibi bilgiye ulaşmanın süresi on beş saniyenin bile altına indi.

Bir konuyu merak mı ediyorsunuz? Dönem ödevi mi hazırlamak istiyorsunuz? Patronunuza yeni iş alanları ile ilgili rapor mu hazırlamak istiyorsunuz? İşte bu noktada internetteki birçok hizmet veren arama motorları kullanıcılarının emrinde.

Google, yahoo, msn, altavista gibi yabancı arama motorları bu alanda başı çekenlerden. Türk arama motorlarında ise superonline, mynet, arama.com gibi siteler göz önüne çıkabiliyor. Yakın bir zamana kadar dünyadaki arama motorlarının içinde yahoo, altavista ve microsoft’un dönem dönem değişen arama motorları başı çekiyorlardı. Bu siteler web sayfalarının içine yerleştirilen “meta tag”ların içine yazılan sözcükleri tarayarak sizi arama kriterlere dâhil ederek listede yayınlıyordu. Ama bu ayrı bir dezavantajı da beraberinde getiriyordu. Çünkü sayfanın “meta tag”ı hiç değişmediği zaman sayfanızın yenilenmesi ve yeni bilgilerin eklenmesi arama motorları için herhangi bir anlam ifade etmiyordu.

Bir müddet sonra bu sistem büyük sıkıntılara da sebebiyet vermeye başladı. Çünkü bazı bilinçsiz web sitesi sahiplerinin, web sitesinin içeriğinin o konuyla alakalı olmaması rağmen meta tag’ların içine ilgili ilgisiz bir sürü kelimeyi yazarak liste halinde web sayfasında yayına sokması kargaşayı da beraberinde getirdi. Arama motorlarında herhangi bir arama yaptığınız da karşınıza çıkan bir linke tıklıyorsunuz, sayfa açılıyor ama aradığınız konuyla ilgili en ufak bir metine dahi ulaşamıyorsunuz. Bu birçoğumuzun başına gelen bir sıkıntı. Bir de bu işlemin özellikle ahlaki açıdan kıymet verilmeyecek sayfalarda olması internet kullanıcılara ayrı bir eziyet oluyordu.

Bu yapılan işlemin sebebi ise, arama motorlarından yönlendirilme ne kadar çok yapılırsa o kadar sitenin değeri artmakta. Ayrıca sitenin kendi görüntüleme değerlerini de artırarak sayfanın kâr amacı gütmemesine rağmen bu yöne kanalize edilmesi. Kimi uygulamalara başarılı oldu, kimi uygulamalarda başarılı olamadı ama bu halen birçoğumuzun şikâyet ettiği sıkıntılardan.

İlk başlarda basit bir arama motoru olarak piyasaya çıkan google ise, arama motorları sisteminde değişiklik yaparak bütün arama sistemlerini alt üst etti. Klasik arama motorları meta tag’lar içinde boğulmuşken, google sayfaları kendi oluşturduğu bir sistem dâhilinde “index”leyerek, bilgiye daha çabuk ulaşılmasını ve güncelliğinin takibini sağladı ve yukarıda bahsettiğimiz sıkıntılar çoğunlukla giderilmiş oldu. Bu sistem öyle bir noktaya geldi ki, google dünya sıralamalarında en yüksek seviyelere kadar çıktı ve kelime literatürüne “googlamak” diye bir tabir girdi.

Arama motorlarının yöneticilerinin yaptıkları araştırmalarda internet kullanıcılarının hemen hemen bütün konularda arama motorlarına yöneldiği rahatlıkla görülebiliyor. Bu aramalar aslında insanların gündemlerinin ne olduğuna dair bizlere ipucu da verebilmek. Yani arama motorları dolaylı olarak insanların takip ettiği gündemi, bir nebze olsun ortaya oyuyor ve gündemlerin gerçek reyting oranlarını sunabiliyor.

Arama motorları hayıtımıza girdiğinden beri gerçekten birçok konu kolaylaştı ve ayaklarımızın altına serildi. Her ne kadar bilgiye ulaşmak bu derece kolaylaşsa da başka bir tehlikeyi gündeme de getirdi. İnternet kullanıcılarını “nasıl olsa google’da bulurum, başka bir yere bakmaya lüzum yok” mantalitesine getirdi ki bu diğer araştırma araçlarının tamamen arka plana atılmasına ve diğer araştırma araçlarına bakma alanında çok ciddi bir tembelliği yüzyılımıza taşımış oldu.

Bilgi önemlidir ve asla önemini yitirmeyecektir. Bilgi bizim kaybettiğimiz bir malımız gibidir ve nerede bulursak bulalım, “emeğe saygı göstermek şartıyla” bilgilenmemiz gerekmektedir. Ama dediğimiz gibi arama motorlarının haricindeki arama araçlarını da kullanmamız gerekmektedir. Her ne kadar bütün dünya dijital ortama taşınsa da, henüz bu dünyaya giremeyen bir sürü kaynak mevcuttur. Tembelliği bırakıp bu tip kaynakları da göz ardı etmemeliyiz. Çünkü bir müddet sonra bu kadar hızlı bir şekilde bilgiye ulaşabilmemiz, bilginin önemsizleşmesine sebep olabilir.

Doğru kaynaklarla bilgisiz kalmamanız ümidiyle…

Previous Article

Teknolojinin asosyalliğe etkisi

Next Article

İş robot adama mı gidiyor?

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.