İşi profesyoneline bırakınız…

Yorum yapılmamış Share:

Veri saklamak, bilgi ve verileri depolamak ve arşivlemek on yıllar öncesinde de, yüzyıl öncesinde de insanların, şirketlerin ve kurumların en büyük problemlerinden biri olagelmiştir. Geçmiş zamanlarda dönem dönem depolama ve arşivleme sistemini ciddi ölçüde yapan medeniyetler de var. O zamanlardan bu zamanlara gelindiğinde ise depolama ve saklama ihtiyacının gün be gün arttığını ve daha stratejik duruma geldiğini görebiliyoruz.


Bu depolama ve saklama ihtiyacının getirdiği riskler ve zorluklar, teknolojinin gelişmesiyle büyük ölçüde kolaylaştı ve şirketlerin üzerinde olan büyük bir yükü de hafifletmiş oldu. Artık odalar dolusu kağıtlara kayıtlı veriler, dijital ortamlara taşınmaya başlandı. Tabi bu dönem daha henüz neyin ne olduğunun tam olarak anlaşılamadığı ve çok kabaca yapıldığı dönemlerdi. O zamanlar veri depolama hizmetleri zaten bit ve byte değerleriyle ölçülebiliyordu. Bu bahsettiğimiz dönem fazla değil on yıllar öncesinin dönemi.

Bu konuda teknolojinin imkanları ve şirketlere sağladığı avantajlar arttıkça, bu sistem artık profesyonel veri depolama merkezlerinin oluşmasına sebep oldu. Şirketler profesyonel ortamlarda ve sistemlerle bu hizmeti vermeye başladılar. Tabi günümüzde artık bit ve byte’lar yerini tera ve peta byte’lara bırakmış durumda. Veri artışının haricinde, şirket web sayfaları da artık eskisi gibi sadece yazıdan ibaret olmayan, ciddi boyutlarda veri yayını yapan sayfalar haline geldi. Bütün bu sebepler bu büyük sektörün ortaya çıkmasına sebep oldu.

Bu sistemler kullanılmaya başlandığında, farklı bir tehlike de gün yüzüne çıkmış oldu. Evinde normal bir seviyede interneti olan herkes, evinden bu işi yapmaya başladı. Kaba tabirle söylersek iş ayağa düştü, merdiven altı oldu. Diğer büyük şirketlere nazaran maliyet açısından fazla bir yükü olmayan bu ev veri depolama merkezleri, maalesef şirketler tarafından tercih edilmeye başlandı.

İlk zamanlar şirketlerin hesaplayamadığı bir durum vardı. Neticede bu hizmeti veren kişi, hiçbir şekilde hukuki bağı olmayan bir yapıya sahipti. Canı istediği zaman sistemi kapatıp gidebilme hürriyetini kendilerinde görebiliyorlardı. Şirketlere çok ciddi anlamda bir güvenlik hizmeti vermiyorlar, erişim noktasında bağlantı sürekliliği olmuyordu. Bütün bu sebepler dediğimiz gibi ilk başlarda görülemedi, belki görüldü fakat önemsenmedi. İnsan başına gelmeden bilemez sözü burada devreye giriyor. Şirketlerin akılları başlarına geldiğinde ise, iş işten geçmiş oldu. Yapılan onca hukuki mücadelelerin sonunda, şirketler kaybettiklerinin üstüne bir bardak soğuk su içmekten başka bir şey yapamadılar. Fakat her kötünün bir de iyi tarafı vardır derler. Bu sıkıntı şirketlerin birer birer bu işi profesyonel olarak yapan şirketlere dönmesine sebep oldu. Bu işin neticesinde veri kayıpları ve bu konudaki güvenlik zaafları minumum seviyelere düştü.

Profesyonel anlamda veri depolama hizmeti veren şirketler ilk zamanlarda verileri tek bir makina üzerinde disk ayrımı yapmadan yönetebiliyorlardı. Verilerin artması ve standartların belirli seviyelere gelmesi sebebiyle artık şirketler diskleri ayırmak zorunda kaldılar. Hatta şirketlerin isteği üzerine depolanan verilerin kategorisine göre ayrı ayrı disk verme durumunda kalındı. Şimdi gelinen nokta ise; şirketler verileri için ayrı bir disk mantığıyla değil ayrı bir donanımla yani ayrı bir bilgisayarla korunmasını istemekteler. Çünkü artık verilerin boyutları çok ciddi rakamlara ulaşmış durumda. Verilerin boyutlarının sınırları çizilemez hale geldi. Zamanında bu kadar büyük bir diski nasıl doldurabiliriz derken, şimdilerde birisi dolmadan diğer diski alma durumlarına geldik.

Veri depolama işlemleri sadece sizin verilerinizi saklamak ve webde yayınladığınız bilgileri tutmakla kalmıyor. Ayrıca sizin web sayfanızın adının tutulduğu yer de bir nevi veri depolama sistemi olmakta. Bunlara ek olarak ayrıca, birbirleriyle girdikleri yarışların neticesinde ciddi rakamlarla size kota ayıran e-posta servisleri var. Bunlar da ayrıca bir veri depolama merkezleri gibi işlev görmektedir.

Geldiğimiz noktada artık şirketler büyük anlamda veri depolayabilmek için bazı standartları korumak durumundalar. İsterseniz kısaca bunlardan biraz bahsedelim. Bu anlamda öncelikle dikkat edilmesi gereken şey ise disk alanlarının yönetimini ve paylaşımını sağlayabilmek için gerekli olan sürenin kısaltılması.

Verilerinizin saklandığı ve varsa kullandığınız ciddi uygulamaların çalıştığı sistemlerin arıza riskinin minumuma indirildiğinden emin olunması. Bununla ilgili kontrollerin sık aralarla yapılarak testlere tabi tutulması.

Veri depolama veya bu depolanan verilerin geri dönüşünde sistemin hızının yeterli olması. Bu olmadığı takdirde, işlemlerinizde zaman kaybı size çok pahalıya mal olabilir. Her zaman bu konuda hassas davranılması gerekmektedir. Önemli olan istediğiniz anda, istediğiniz sürede verileri yükleyebilmeniz ve sisteminize taşıyıp kullanılabilir hale getirebilmeniz.

Veri depolama hizmeti veren şirketlerin ve sistemlerinin de güvenli olması ve sizin verilerinizin başka şahıs ve kurumların eline geçmemesi ve çeşitli virüs vb. zararlı unsurlardan korunması da dikkat edilecek önemli hususlardandır.

Her zaman denildiği gibi, “İşi profesyoneline bırakınız…”

Previous Article

Geçmişten günümüze taşınabilir bilgisayarlar…

Next Article

Yeşil Çağın Yeşil Uygulaması “Green IT”

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.