Dalamissa ülkesinin milli takımı büyük ümitler beslenerek ülke federasyonu tarafından Mars futbol federasyonunun düzenlediği turnuvaya gönderilir. Takımın başındaki teknik adam Fiorentina Milano kendiğini beğenmiş, kibir deryasında yüzen ve yaptığı mataf işler sebebiyle kendisini nimetten sayan birisiymiş. Oyuncular ise kendinden bezmiş, önüne gelen topa vurmak için hizmetçi tutacak raddedeymiş. Çünkü Dalamissa milleti yenseler de, yenmeseler de onları müdafaa ediyor, her türlü neticeye karşı onları bağrına basıyormuş.
Neyse efendim turnuva başlamış. Dalamissa halkı ise heyecan içinde galibiyetler, olmadı bir galibiyer, bir beraberlik bekliyormuş. Katalanyanya Cumhuriyet’ni yenemesek de olur diyorlarmış.
Fakat ne olsa beğenirsiniz. Daha ilk maçta Zırvatutistan’a mağlup olmuşlar. Neredeyse top “OYNAMAMAK” adına her şeyi yapmışlar. Onuncu dakikada kesilenler, ayakta duramayanlar ne ararsanız var. Topsuz alanda ayağı takılan hakeme bakıyor acaba faul alabilr miyiz diye. İşte ilk maç böyle bitmiş.
Dalamissa halkında homurdanmalar olsa da yine de ikinci maça kenetlenmişler. Bu bezginlik biter, ruhunu kibir ve ego deryasında kaybetmiş teknik adam Fiorentina Milano herhalde adam gibi bir takım çıkartır da, oyuncular da kendilerine gelir herhalde demişler. Fakat ne olmuş biliyormusunuz. İkinci maçta karşılarına çıkan Katalanyanya Cumhuriyeti’ne çok daha kötü bir futbolla, ruhsuzluğun zirve yaptığı durumla farklı bir şekilde kaybetmişler.
Dalamissa halkı bir dakika demiş. Tamam biz takımımızı destekliyoruz, seviyoruz neticede bu bir milli durum ancak bu adamların millilikle bir alakaları kalmamış deyip kazan kaldırmışlar ve protesto etmeye başlamışlar.
Hatta Dalamissa Tarihi Profesörü Şimşiroğullarından Gıyasettin devletin kanalında bir programda haklı olarak bu durumu eliştirmiş. Demiş ki; “Siz seçilenlersiniz. Sizler yenilebilirsiniz ancak Dalammisa’nın milli Ruhu’nu ayaklar altına alacak bir futbol oynama hakkınız yok. Azıcık tarih öğrenin de atalarınızın savaşlarda nasıl bir ruhla savaştığını öğrenin. Onlardan örnek alın. Böyle yaparsanız 3 – 5 yer gelirsiniz.”
Buna çok alınmış Fiorentina Milano. Bir tarih profesörü bizim işimize ne karışıyor. Gitsin kendi işine baksın. Hem de devletin kanalından bunu yapıyor demiş.
Yalnız bunları söylerken şunu kaçırmış teknik adam. Şimşiroğullarından Gıyaseddin’in ağzından çıkan sözlerin tarih profesörü olmakla alakası yok. Hatta tarihi geçtim şu veya bu profesörü olmakla da alakası yok. O bir milletin, sadece biraz ruh ve mücadele isteyen Dalamissa halkının hislerine tercüman olmuş.
Peki sonra ne olmuş dersiniz. Dalamissa takımı son maçta Cumhuriyeti ali Lehistan takımını iki farklı yenerek, gruptan çıkma ümitlerini devam ettirmiş. Yalnız yanlış anlamayın. Tamamen başkasına bel bağlamış vaziyette. Başka milli takımların yenmeleri için yalvaracak durumda bir ümitvarlık bahsettiğimiz.
Düşünün Mars turnuvasında topu topu bir galibiyet almışsınız. Averaj bakımından eksilerdesiniz ve dıdısının dıdısına bel bağlamışssınız ama maşallah ego ve kibirden de taviz vermiyorsunuz. Bir galibiyet alınca yine kendini koca evren kadar görüyorsunuz. Koskoca Dalamissa Devleti’nin kanalı olan DRT’ye posta koyup, Şimşiroğullarından Gıyaseddin’i yayına çıkarttı diye sorularınıza cevap vermem diyorsunuz. Yani devlete ve o devletin devlet olmasına sebebi olan millete posta koyuyorsunuz. Hadi ordan iki dakka efendi ol derler adama vallahi.
Bu paragraf Andrea Pirlo’nun kitabından bir parça. Buyurun bir profesyonel tarafından Fiorentina Milano nasıl gözüküyormuş.
“….. Ancak şaka bir yana, Terim’in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun sürmedi… Belki böyle bir plan başka yerlerde işliyor olabilirdi ama Milan’da işlemezdi. İşlemedi zaten, Milan’da uzun süreli görev alabilmek için bundan daha fazlasına ihtiyaç vardı.”
Yazıklar olsun sana Fiorentina Milano…
Yeter artık Fiorentina Milano…
Ama suç sende değil. Suç bir büyüğümün dediği defalarca sana güvenen Dalamissa halkında…
Artık şu kibir deryasında yüzmekten vazgeç. Yoksa bu millet seni o deryada boğmasını da bilir. Bir daha bırak futbolu yönetmeyi, ayağına top alamayacak hale gelirsin.
BİLGİ: Bu yazdığım olayların geçtiği yer ve şahıslar uydurmadır ancak olay tamamen gerçektir ve bir dönemden alıntıdır.
NOT: Pirlo’nun yorumlarının tamamını okumak isterseniz internette aramanız yeterlidir. Fiorentina Milano ile ilgili çok daha vahim bilgiler öğrebelirsiniz korkmayın.