Komitacılık diye adlandırılan cinayetler, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyasi hayatta kendisine yer bulmaya başlamasından sonra ciddi manada tesir göstermeye başladı. Bu öyle bir noktaya geldi ki, İttihat ve Terakki’nin devamı vasfına haiz olan CHP’ye de miras kaldı. Bu mevzu ile alakalı kayda değer hadiselerden biri ise 9 Şubat 1925 tarihindeki Ardahan Mebusu Deli Halid Paşa cinayetidir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleşen bu hadisenin nakledilmesi tezatlarla doludur. İktidarın destekçileri cinayeti basit bir nefsi müdafaa olarak gösterme gayreti içinde iken, muhalif görüştekiler ise tamamen siyasi bir şümul (boyut) neticesinde ortaya çıktığını iddia etmektedir.
Sinirli karakteriyle meşhur olması ve harplerde gösterdiği fevkalade cesareti sebebiyle kendisine “Deli” lakabı verilen Yarbay Halid Paşa o devirdeki meclisin muhalif kanadındaydı. Bu tavrı sebebiyle kendi partisinden dışlandı ve iktidarın husumetini kazandı. Nihayetinde sert bir şekilde eleştirmekten geri durmadığı Mustafa Kemal ile de ciddi bir muhalefet münasebeti teşekkül etti.
Bu arada meclis içinde de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isminde tekevvün (oluşum) meydana geliyordu. Daha önce “ihtilalci” usuller tatbik etmede Mustafa Kemal’e yardımcı olan Halid Paşa da vuku bulan bu hadiseler sebebiyle muhalifler içinde yer alıyordu. Aynı zamanda mecliste öyle bir gerginlik mevzubahistir (söz konusu) ki; Halk Fırkası içinde “Kabadayılar Grubu” olarak bilinen ve fırkanın tetikçiliğini yapan Cebelibereket (Osmaniye) mebusları ve Halid Paşa gibi muhalifler meclise silahlı geliyordu. Hadiseler sebebiyle Fırkacılar ve Kabadayılar ile Halid Paşa arasında münakaşanın olmadığı gün neredeyse yok gibiydi. Sıkıntının bu raddeye gelmesinde Halk Fırkası mebuslarının payı çok büyüktü çünkü Meclis çatısı altında muhalif sese müsaade etmiyorlardı. En ufak bir başkaldırıyı tehdit ve hırpalamalarla bastırıyorlardı. Halid Paşa’ya kinlenmelerinin en büyük sebebi de söz geçirememelerindendi. “Deli” lakabını boşuna almadığını iyi biliyorlardı. İş Bankası’ndaki yolsuzluğunun ayyuka çıkması üzerine hiç çekinmeden Celal Bayar ile Kel Ali’yi reisicumhura şikâyet etmişti. O da Halid Paşa’yı sinirleri bozuk olduğu gerekçesiyle dinlenmek üzere yurt dışına göndermek istedi. Bunun üzerine Paşa, Halk Partisi’ne muhalif yeni kurulan Terakkiperver Parti’ye girmeye karar verdi. Mustafa Kemal ile arasının bozulmasının sebebi ise bu hadise olmuştur.
Bu hadiseler, sıkıntıyı net olarak ortaya koymaktadır ve meclis âdeta patlamaya hazır bir bomba gibidir. Nihayetinde 9 Şubat 1925 Pazartesi günü Elaziz Mebusu Hüseyin Bey ile Halid Paşa arasında bir imza yüzünden patlak veren kavga kötü neticelere sebebiyet verir. Halid Paşa Kabadayılar Grubu arasında kalır ve üstüne çullanarak onu yaralarlar. Bu arada meçhul bir silah Halit Paşa’ya ateş eder ve sol göğüs altından yaralar. Hadisenin diğer bir fecaat durumu ise kimsenin yardım etmemesidir. Etrafa bağırıp yardım isterler, hatta meclis salonunu ayağa kaldırırlar ancak kimsenin kılını kıpırdatmaya niyeti yoktur. Uzun süre o hâlde kıvranan Halid Paşa’ya sonunda Rüştü Bey (Dadaş Rüştü) yetişir. Paşayı karga tulumba meclisteki bir odaya taşırlar. Bu sırada hadiseyi duran Mustafa Kemal, Halid Paşa’nın yanına gelip “Seni Ali Bey mi vurdu?” diye sorar. “Hayır. Kel (Kel Ali lakaplı Ali Çetinkaya) altımdaydı, nasıl vurabilir. Beni i… Rauf (Benli) arkamdan vurdu” der.
Bir müddet sonra vekiller Halid Paşa’nın olduğu kaleme doluşmaya başladı. Meclis başkanlığı kabaca şahitleri dinledikten sonra “Vakıa savcılığa intikal ettirilmiştir ve Halid Paşa’nın sağlık durumunda bir vahamet yoktur” şeklinde izahat yapar. Paşa hastaneye kaldırılmamış, meclis binasında tedavi edilmek istenmiştir. 12 Şubat 1925 Perşembe günü Dr. Orhan Abdi ile Operatör Süreyya Bey meclis binasında Halid Paşa’yı ameliyat ettikten sonra operasyonun başarılı geçtiğini ve Paşa’nın sağlık durumunun iyiye gittiğini bildirirler. Fakat iki gün sonra 14 Şubat 1925 Cumartesi günü hayatını kaybeder. Bu süreçte 5 gün boyunca meclisteki bir odada yatar. İşin garip tarafı ise raporda ölüm sebebi olarak zatürre gösterilmektedir. Hâlbuki çok açık bir şekilde saldırı sırasında aldığı yara ve sonrasında bilerek veya bilmeyerek ortaya konulan ihmalden ötürü hayatını kaybetmiştir…
- Tags: cinayet, deli halit paşa, ittihat ve terakki, meclis