Osmanlı İmparatorluğu’nun bilerek kapalı tutulmuş birçok meselesi gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Abdülhamid Han, “Kızıl Sultan” diye anılması sonrasında artık hayırla yâd edilmeye başlanırken, Vahdeddin Han için ise vatanı sattı iddialarıyla başlayan Cumhuriyet tarihimiz, günümüzde yerini farklı düşüncelere bırakıyor.
Vatanı kendi evladı gibi gören ve üstüne titreyen padişahlar ile ilgili asılsız suçlamaları maalesef yazmakla bitiremeyiz. Peki, samimi olarak vatana hizmet ettiğini düşünen ve işin aslının öyle olmadığını fark ettiği için hain yaftasıyla damgalanan yüzlerce vatanperver Müslüman ne olacak?
Gerçi, Padişahına bunu yapan, onlara ne yapmasın ki?
Evet Ethem Bey’den, herkesin bildiği ve yıllardır hain mi değil mi diye tartışmalara konu olan ama bir türlü ne olduğu belli olmayan ve durumu her kesime göre değişen Çerkez lakaplı Ethem Bey’den bahsediyorum.
Bu hafta farklı bir yol izleyerek, bundan sonraki satırları yorum yapmadan, sadece olanı biteni anlatarak devam ettireceğim.
Bu satırları okuduktan sonra hain mi, değil mi, siz karar verin.
– Kurmuş olduğu kuvvetlerle işgalci kuvvetlere karşı büyük bir direniş örneği sergiledi.
– Ankara Hükümeti tarafından kendisine Kuvayi Seyyare Umum Komutanı rütbesi verildi.
– Menderes Nehri önünde Yunan ilerleyişini durdurdu ve işgal altında olmayan yerlerde düzen ve dirliği sağladı.
– İşgalcilere karşı vermiş olduğu mücadele sebebiyle “Milletin Yıkılan Gururunu Tamir Eden Adam” diye anıldı.
– Ankara Hükümeti tarafından görevlendirildiği 1. ve 2. Anzavur, Bolu, Düzce ve Gerede isyanlarını başarıyla bastırdı.
– Ankara’ya yürüyen Kuvayi Inzibatiye kuvvetlerini yenilgiye uğrattı.
– Çapanoğlu İsyanı’nı günler süren kanlı çatışmalar sonrasında bastırdı
– Meclis’te yaptığı konuşma “Milli Kahraman” ve “Milletin Kurtuluş Umudu” nidaları ile kesildi.
– Bursa, Balıkesir ve Uşak’ı işgal eden Yunan kuvvetlerini bozguna uğrattı.
Bunlar hain ilan edilmeden önce yaptıkları. Fazlası illaki vardır ancak sadece önemli olanlarını sıraladım.
Peki, neden hain ilan edildi veya hain ilan edilmesine sebep olarak gösterilen olaylar neler. Lütfen dikkatlice okuyup üstteki maddeler ile karşılaştırınız.
– Yunan taarruzuna rağmen, kendisini isyan bastırmak üzere farklı bir yere yönlendirmeye çalışan Ankara Hükümeti’ni fırçaladı.
– İsyana göz yumduğunu düşündüğü Yozgat Mutasarrıfı’nın yargılanması için Yozgat’a gönderilmesini istedi. Ankara Hükümeti tarafından isteğinin geri çevrilmesi sonrasında “Hakikat ve adalet üzerine bina etmek iddiasıyla kurmaya çalıştığınız yeni düzen daha şimdiden iltimas ve adam kayırıcılık yaparak büyük bir yara almıştır” mealinde bir telgraf çekti.
– Topal Osman’ın kendisine suikast yapacağı haberini aldığı için Ankara Hükümeti’nin isteği üzerine Bilecik’e gitmedi ve karargâhı Kütahya’ya döndü.
– Nasihat heyeti ile görüşme yaparken üzerine ordu gönderilmesi üzerine Meclis’e “Millet sefalet içinde türlü fedakârlıklarla hürriyet savaşı verirken sizler maaşlarınızı arttırmaktan başka ne yaptınız?” mealindeki telgrafı çekti.
Sonrasında ise Ankara Hükümeti tarafından bu telgrafa istinaden iki oy farklı Meclis tarafından “Hain” ilan edildi ve bertaraf edilmesi için üzerine iki ordu birden gönderildi.
Buna rağmen aksi bir tavır içine girmedi ve emrindeki kuvvetleri dağıttı. Yanına az bir kuvvet alarak geri çekildi. Önce Avrupa’ya sonrasında ise Ürdün’e geçti. 1948 yılına kadar sürecek olan sürgün hayatı da böylece başlamış oldu.
Lozan hezimeti sonrasında “150’likler” grubuna dâhil edilen Ethem Bey, 1938 yılında çıkarılan affa rağmen “Adil yargılanma hakkı verilmediği sürece affedilmeyi kabul etmiyorum” diyerek geri dönmeyi kabul etmedi. Ölene kadar tek odalı kerpiç bir binada tek başına hayatını sürdürdü.
Ethem Bey ile ilgili bilgiler bu şekilde…
Gelelim en önemli soruya…
Ethem Bey (Çerkez) gerçekten vatan haini midir? Yoksa vatan kahramanı mıdır?
Karar sizin…
Not: Vatan haini ilan edilene kadar Ethem Bey diye anılması, sonrasında ise etnik kimliğine özellikle vurgu yapılmak istenircesine Çerkez Ethem diye anılması da ayrı bir soru işaretidir. Yoksa Ethem Bey üzerinden Türkiye Çerkezleri de mi cezalandırılmak istenmişti?