Güzel bir kafede arkadaşlarınızla beraber nescafe’lerinizi keyifle yudumluyorsunuz.
Sohbet dönüyor dolaşıyor yazın Antalya’da beraber yaptığınız tatile geliyor. O keyifli tatil anılarını paylaşırken arkadaşlarınızdan birisi otelin havuzunda başınızdan geçen komik bir olayı hatırlıyor ve anlatmaya başlıyor.
Kahkahalar eşliğinde hatıralarınızda yer eden ve ömür boyu unutmayacağınız olayın havasına kendinizi kaptırıyorsunuz. Diğer arkadaşınız ise size çektiğiniz fotoğrafları hatırlatıyor ve keşke bu olayın üstüne fotoğrafları da görebilseydik süper olurdu diyor. İşte tam burada sizin macbook’unuz devreye giriyor.
Evet, artık evinizde rahatlıkla internette gezebilir, iş yerinizde rahatlıkla internetteki işlerinizi halledebilirsiniz. Akşam ise kafede hiç bir ayar yapmadan sadece iki tık hareketiyle internete bağlanıp arkadaşlarınızla eğlenebilirsiniz. Fakat henüz her şey bitmiş değil. İnternette gezmenin ve keyif yapmanın da bir bedeli var.
Güvenlik problemleri.
Örneğin bankacılık işlemlerinde kullandığınız şifreler. Diğer üyesi olduğunuz sitelerde kullandığınız şifreler. Bütün bunlar başkaları tarafından alınabilir durumda ve tehlike altındasınız. Evet, ne gerek vardı diyorsunuz. Ne güzel ayarlarımızı yaptık keyifli keyifli internet gezintimizi yapıyoruz. Fakat bu gezintinin sonu keyifli bitsin diye biz ikazımızı yapalım.
Örneğin bankacılık işlemlerinde kullandığınız şifreler. Diğer üyesi olduğunuz sitelerde kullandığınız şifreler. Bütün bunlar başkaları tarafından alınabilir durumda ve tehlike altındasınız. Evet, ne gerek vardı diyorsunuz. Ne güzel ayarlarımızı yaptık keyifli keyifli internet gezintimizi yapıyoruz. Fakat bu gezintinin sonu keyifli bitsin diye biz ikazımızı yapalım.
Sabit, sadece gazeteleri okuyan ve gün içerisinde belirli sayfaları gezen bir internet kullanıcısıysanız veya işyerinde sadece iş için kullanıyorsanız çok fazla korkmanıza gerek yok. Ama interneti yoğun bir şekilde kullanıyorsanız bu sizin için bir problem olabilir. İnternette hangi sayfada, hangi arka plan programının çalışarak bilgisayarımıza zarar vereceğini maalesef bilemeyiz. Buna en güzel örnek ise çocuklarımızın asla vazgeçemediği online oyun siteleri.
Fakat Apple ürünlerinin kullanıcısı olarak siz çok şanslısınız ve bu tür problemleri yaşama ihtimaliniz neredeyse sıfıra indirgenmiş durumda. Bunun sebebine gelince, bazı insanların bazı hastalıklara karşı doğuştan bağışıklığı vardır. İşte sizin Apple ürünlerinin de
bu tür tehlikelere karşı doğuştan bağışıklığı vardır. Bu bağışıklığın sebeplerine gelince; öncelikle herkesin bilebileceği gibi Apple’ın kullanıcıları, diğer sistemlere göre sayıca daha düşüktür. İstatistikleri incelediğimizde bu sonuçlara ulaşabiliriz.
bu tür tehlikelere karşı doğuştan bağışıklığı vardır. Bu bağışıklığın sebeplerine gelince; öncelikle herkesin bilebileceği gibi Apple’ın kullanıcıları, diğer sistemlere göre sayıca daha düşüktür. İstatistikleri incelediğimizde bu sonuçlara ulaşabiliriz.
Bu sebeple PC’lerde ve diğer işletim sistemlerinde baş gösteren ve neredeyse başımızın belası olan trojan, virüs, spy tarzı zarar vermeye yönelik programcıklar Apple ürünlerinde etkili olamazlar. Bu tür programları yazanlar, hitap ettiği kesimin azlığı sebebiyle uğraşmak istemezler. İşletim sisteminin FreeBSD tabanlı olması, Windows işletim sistemlerinin aksine çökme, hata verme ve işletim sisteminin bozulması gibi problemleri neredeyse sıfıra indirmiştir ve bahsettiğimiz programcıklara karşı daha korunaklıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi trojan, virüs ve spy tarzı sistemimizi bozabilecek tarzdaki programlar neredeyse yılda bir kere belki başınıza gelir, belki de gelmez. Apple kullanıcısı olarak bu konuda kesinlikle rahatsınız ve şanslısınız.
Apple’ın iyi olması ve alanında şu ana kadar başarılı olmasının sebeplerinden bir tanesi de donanım sisteminin sağlamlığıdır. Çünkü bu güvenli işletim sisteminin sadece ve sadece kendi ürettirdiği ve sattığı donanımlarla kullanılmasına izin verir. Bu da işletim sistemin hızlı, güvenli ve sistem problemlerinden uzak bir şekilde çalışmasına imkân sağlar. Bütün bunlara rağmen elbette ki Apple’ın tavsiye ettiği makinanızı koruyacak programları da kullanmalı, software (ve kullanıyorsanız virüs database) güncellemelerini aksatmadan yapmamız gerekmektedir.
Güvenlik problemlerinin ortaya çıkmasında iki önemli etken vardır. Birincisi, kendinizin girdiği güvenli olmayan web siteleri. Bu konu yukarıda bahsettiğimiz yöntemlerle çözülebilir. Diğer bir etken ise kullandığınız internet ağı. Bu iş yerinde kullandığınız network olabilir, gittiğiniz kafedeki kablosuz internet ağı olabilir. Şu ana kadar Wi-Fi sisteminin tam anlamıyla güvenliği oluşturulabilmiş değildir. Maalesef dışarıdaki kablosuz ağların güvenliği ile ilgili yapabileceğimiz bir şey yok. Ama biz kendi fiziksel ve kablosuz ağımızın güvenliğini sağlayabiliriz. Bu güvenliği sağlayamazsak kanun nezdinde suçlu duruma düşebiliriz.
Modeminizin güvenlik ayarlarını ve dışardan kontrolsüz bağlantıyı engellemek için, modeminizin el kitabında anlatıldığı şekilde güvenlik ayarlarını kesinlikle yapmanız gerekmektedir.
Güvenli ve keyifli internet kullanmanız dileklerimizle…